Mustafa Sönmez
27.01.2010,Çarşamba
Hükümette, Başbakan’ın ağzının içine bakan, o ne söylerse, ben de cilalayarak söyleyeyim ve takdir toplayayım, diyen küçük Erdoğan’lar dizi dizi.. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de bunlardan biri. Bir garip adem Şimşek. Her fırsatta yoksul geçmişini hatırlatıyor. Batman’ın Gercüş köyünden ,basamakları dişiyle tırnağıyla tırmanıp bulunduğu yere geldiğini anlatırken, bu öyküyü niye bu kadar sık tekrarladığı, ne amaçla yaptığı pek anlaşılmıyor. Ama, içinden geldiği yoksullara bu kadar yabancılaşması dikkat çekiyor. Geçmişiyle hesaplaşırken yoksulluğu yaratan şartlara değil, içinden geldiği yoksullara tahammülsüz hale gelmiş. Acaba neden? Her fırsatta,inatla, ücretlerin yüksek olduğundan şikayet ediyor, işçilerin taleplerinden çok rahatsız. Yoksullarla didişiyor. Ruhunda kim bilir ne fırtınalar esiyor…
***
Şimşek, Ankara’da 43 gündür süren tütün işçilerinin eylemine yönelik olarak “Eğer hükümetin bir hatası varsa, o da merhametli olunmasıdır. Özelleştirme sonrasında ortaya çıkan, açıkta kalan işçilere merhamet göstermesidir” demiş ve eklemiş; “Vatandaşın parasını çarçur etme gibi bir lüksümüz yok. Vatandaştan aldığımız vergileri yerinde kullanmamız gerekiyor.”
Hak mücadelesi içinde olanlara, “merhamet” gibi aşağılayıcı bir duygu ile yaklaşanlar kervanına böylece bu hazret de katılmış bulunuyor. Özelleştirme İdaresi, 17 Ocak tarihli açıklamasında, satılan sigara fabrikaları ile kapatılan Tekel birimlerinden kalan işçi sayısını, 8.364, bunların aylık ücret maliyetinin de 26 Milyon TL olduğunu bildiriyor. Bu, yılda 312 milyon TL bir maliyet demek. Peki bu maliyeti, taşınmaz yük gören Hükümet, acaba nerelere , ne paralar harcıyor?
***
Toplamı 267 milyar TL’yi bulmuş harcamalardan, devletin 2,5 milyon dolayındaki memuruna ödediği meblağ, 55 milyar TL. Yani bütçenin beşte birinden biraz fazla... Ama, yerli ve yabancı rantiyeye saçtığı faiz kamu çalışanına ödenene, neredeyse eşit; 53 milyar TL. Vergiyi çarçur etmediklerini söyleyenleri, terazinin sadece faiz-maaş kefeleriyle değerlendirebilirsiniz.
Neoliberal iktidarın, hizmet alımlarıyla müteahhitlere aktardıkları ne kadar dersiniz? 13 milyar TL.Yani her 100 TL’lik bütçe harcamasının 5’TL’si…
Top-tüfek, biber gazı, cop,mermi vb. alımları için harcama ne kadar? 4 milyar TL’nin üstünde.
Devam edelim…Bir takım danışmanlık firmalarına , kişilere, akıl soruyoruz diye ödenen para ne kadar? 2,6 milyar TL!... Çoğu, Ankara’daki üst bürokrasiye lüks makam binaların alımları, bakımı için yapılan harcamalar ? 3 milyar TL’nin üstünde.
Sadece Savunma Sanayi Fonu’na ayrılan para, 2 milyar TL’ye yaklaşıyor.
Bakan Şimşek, gariban tütün işçisine ödenenleri çok görüyor ama, gizli hizmet gideri olarak vatandaşın vergilerinden harcattığı para 624 milyon TL’ye yakın. İstihbarat personeline harcanan para da 350 milyon TL…Köy korucularına yıllık 372 milyon TL saçılmış…Yani tütün işçilerine ödenenin 60 milyon TL fazlası…Eş-dost kapitalizmi için kullanılan kamu bankalarına aktarılan görev zararı tutarı 1 milyar TL’yi bulmuş.
Aralarında IMF, Dünya Bankası’nın da olduğu uluslararası kuruluşlara vatandaşın vergisinden 350 milyon TL’ye yakın harcanmış. Büro tefrişatı için de 206 milyon TL gitmiş bütçeden…Siyasi partilere bütçeden aktarılan kaynak tek başına 200 milyon TL’ye yaklaşıyor. Bir kısmı zırhlı makam otomobilleri için olmak üzere, 152 milyon TL de bir yılda otomobil alımına harcanmış.
***
Bunlar, , devlet bütçesinden oluk oluk kaynak aktarılan yerlerden bazıları, sadece. Üstelik, bunlar, tutulan kazlardan, yani gariban tüketicilerden ve ücretlilerden toplanan vergilerin saçıldığı yerler. Vergiden kaçan, kaçınan, vergi kaçıran, ödemeyen yaban kazlarının vergisi ne ki, harcansın …Tüm bu harcamalara vergi yetmediği için 52 milyar TL açık verdi 2009 bütçesi. Her açık, borçlanma, o da rantiyelere yeni kaynak akışı demek.
Tütün işçisinden esirgediğinizi rantiyeye vermiyor musunuz? Veriyorsunuz…Gelin vakit varken gerçeği söyleyin de merhameti hak edin bari…