Sayfalar

16 Ağustos 2010 Pazartesi

Taha Akyol, Telekom’u Araştırmadan Yazmış…

Mustafa Sönmez

16.08.2010, Pazartesi
Milliyet yazarı Taha Akyol, 13 Ağustos tarihli yazısına “Özelleştirme İyidir” başlığını koymuş. Olabilir. Fikren öyle düşünüyordur. Ama, özelleştirmenin neden iyi olduğunu açıklamaya kalkınca, yeterli araştırma yapmadığı, okuru da doğru bilgilendirmediği anlaşılıyor. Elektrik dağıtımını konu ederek yazısına devam eden Akyol, sözü Telekom’a getirerek, Telekom’un özelleştirmesine muhalefet edenlerin nasıl yanıldıklarına kanıt olarak Telekom’un performansı ile ilgili bazı iddialarda bulunuyor ama aktırdığı olgular gerçek değil, belli ki araştırmamış. Diyor ki, “Özel sektörün telefona zam yaparak halkımızı sömüreceği de anlatılıyordu dilekçelerinde! Hâlbuki Türk Telekom’un beş yılda yaptığı yatırımlar ve rasyonel iş idaresi sayesinde konuşma ücretleri yüzde 50 ucuzladı!!...”

Taha Bey’e naçizane tavsiye: Bir mal ya da hizmetin fiyatının ucuzlayıp ucuzlamadığını öğrenmek istiyorsanız, TÜİK sitesinin sol menüsündeki enflasyon maddesini tıklar sonra veri kuşağından 445 küsur maddenin 2003 Ocak başından bugüne fiyat çizgisini görürsünüz. O listede telefonla ilgili fiyatlara baktığınızda da şunu görürsünüz: 2005-2010(Temmuz) dönemi şehir içi telefon görüşme ücretlerindeki artış yüzde 49,6; Telefon kart ücretindeki artış yüzde 74,4, internet ücretindeki artış yüzde 316,5!...Sabit telefon ücretindeki artış yüzde 18,5. Bunlar ucuzlama değil artışlardır. Ucuzlama iki hizmet türünde vardır; Şehirlerarası tarife 5,5 yılda yüzde 42, uluslar arası konuşmada yüzde 47 ucuzlamıştır. Ama, halkın önemli kısmının kullandığı şehir içinde hatırı sayılır fiyat artışı vardır hele ki internet ücretleri zaman zaman indirilse de bu yılın ocak ayından itibaren yeniden tırmandırılmıştır.

Özetle Taha Bey, Telekom hizmetlerinde bir ucuzlama yok…

***

Hatırlatalım; Telekomünikasyon dahil olmak üzere birçok önemli mal ve hizmeti hakkıyla üreten KİT’leri özelleştirmeye karşı çıkanların değişik argümanları vardı. Stratejik sektör olma, bunlardan biri iken, kamunun hakkıyla ürettiği mal ve hizmetleri neden özel ellere devrediyor, kamuya kaynak kaybettiriyorsunuz, bir başkasıydı. Bakın, kısa adı IDC olan Internatıonal Data Corporation’a göre, Türkiye’de hızla büyüyen telekomünikasyon ve bilgi teknolojilerinin pazar büyüklüğü toplamda 24 milyar dolara çıkmıştır ve her yıl en az 1 milyar dolar artmaktadır. Bu ne demektir? Kamu eliyle üretilebilecek ve getirisi yine kamuca kullanılabilecek 24 milyar dolarlık bir pazar, özelleştirme ile bir-iki – çoğunluk hissesi yabancılara ait- firmaya devredilmiştir. Telekom, cebinden özelleştirme için çıkan 8,5 milyar dolara karşılık 2005-2009 döneminde 11 milyar dolar net kar sağlamıştır (bkz. Tk.gov.tr). Nasıl bir altın yumurtlayan kaz özelleştirme adı altında kesilmiştir, farkında mısınız Taha Bey ?

Ama daha önemlisi, kamu için çok önemli bir gelir kaynağı olabilecek mobil sektörünün de Turkcell ağırlıklı oligopol bir piyasaya terk edilmiş olmasıdır. Bütün çırpınmalarına karşın,Telekom’un sabit pazar payı mobil lehine daralmaktadır. 2004’te 20 milyar dakika mobil konuşması yapılırken sabit konuşma 65 milyar dakika idi. Bugün durum nedir: 108 milyar dakika cep konuşmasına karşı 24 milyar dakika sabit konuşma…Mobil, yani cep telefonu, çocuk, genç, yaşlı tüm korumasız tüketiciye her dakika daha çok harcatmakta ve inanılmaz birikim sağlamaktadır. Telekomünikasyon harcamaları, özellikle genç-çocuk dinlemeden reklam bombardımanı ile kaşınıyor ve insanlara, yeme-içmelerinden kesme pahasına iletişime para harcatıyor. Bu insafsız atak, iletişimin kamu hizmeti olduğu bir düzlemde yaşanır mıydı? İletişim gibi doğal bir hakkı metaştırıp, azgın biçimde bundan kazanç sağlama saldırısını, Taha Akyol’un ifadeleriyle girişimcilik, piyasa ekonomisi olarak hoş görmek mümkün müdür?

Öte taraftan, Telekom özelleştirmesinin kaç kişinin ekmeğine mal olduğunu bilmek isterse Taha Bey, dönüp tk.gov.tr’yi tıklasın ve her 3 ayda bir yayımlanan Türkiye Elektronik Haberleşme Sektörü raporunu indirip okusun. Telekom’un 2003’te 61 bin olan istihdamı 2005’te 52 bine indikten sonra her yıl hızla azaltılmış ve 2009 sonuna geldiğinde 27 bine indirilmiştir. Tam 7 yılda 34 bin Telekom çalışanının işini kaybetmesidir söz konusu olan. İyi mi olmuş özelleştirme?

***

Özetle, Türkiye’de özelleştirmeler, hiçbir biçimde verimsiz kamu işletmeciliğini tasfiye edip toplumun yararına bir düzen getirme biçiminde yapılmamıştır. Dönüp bakın , kamu işletmeciliğinde Tüpraş’mı başarısızdı, Erdemir mi? Petrol Ofisi mi başarısızdı, Pektim mi? Bugün yerim bittiği için bir sonraki yazımda ele alacağım elektrik üretimi ve dağıtımının nasıl bir özelleştirme gerekçesi var ? Taha Akyol diyor ki, “Elektrik dağıtımı dediğimiz dev ağı Ankara’dan kamunun verimli işletmesi mümkün değildir.” Niye? Bugüne kadar nasıl işletilmiş? Nereye elektrik götürülememiş? Neresi elektriksiz kalmış? Zaten işe yaramaz ise niye 5-6 milyar doları veriyor Mehmetler? Enayi mi bunlar?

Taha Akyol, ciddiye alınmak istiyorsa, özellikle ekonomi konularında önyargılarından arınmalı, kulaktan dolma bilgilere itibar etmemeli, iyi araştırıp yazmalıdır.