AKP Hükümeti, içkiyi zam ve vergi ile adeta dövüyor, mahalle baskısı ile içki içmeyi caydırmaya çalışıyor. Bahçeşehir Üniversitesi’nin araştırma kuruluşu Betam, içkideki fiyat ve vergi artışlarını ortaya koyarken, tüketimin bunun etkisiyle azalma eğiliminde olduğunu öne sürdü. Fiyat artışı ve vergi artışları konusunda Betam’a katılmakla birlikte tüketimin azaldığı sonucunu paylaşmadığımı kendilerine bildirdim, okur ile de paylaşmalıyım. Aslında bunu, 8 Mayıs tarihli yazımda ifade etmiştim. Güncelleyerek yeniden ortaya koymak iyi olur. Çünkü, içki gibi politik ve ideolojik anlam yüklü bir malın pahalılaştırılarak tüketiminin caydırılıp caydırılmadığı önemli.
***
Betam, 2003 - Eylül 2010 döneminde TÜFE’nin yüzde 79 artmasına karşılık alkollü içecek fiyatındaki artışı yüzde 129 olarak belirlemiş.
Yine Betam’a göre, alkollü içeceklerden alınan ÖTV gelirlerinde de dönem boyunca hissedilir artışlar gerçekleşti. Alkollü içeceklerde yapılan son vergi değişikliği göz ardı edildiği takdirde bile, 2010 sonunda alkollü içeceklerin satışından elde edilen toplam ÖTV gelirinin, 2008 fiyatlarıyla, yaklaşık 2,5 milyar TL olacak. Bu rakamlar, analize konu dönemde yüzde 64 oranında reel ÖTV gelir artışına işaret ediyor.
Peki zamlar, vergiler içki tüketimini azalttı mı? Betam, tüketim ayağında TÜİK’in Hanehalkı Bütçe Anketi ve TÜİK’in üretim, tüketim verilerini kullanarak, biraz da sinekten yağ çıkararak, tüketimin azaldığı sonucuna varmış. Oysa, bir başka güvenilir kaynağa bakılsaydı, resmin daha net görüntüsü elde edilebilirdi. Kısa adı TAPDK olan Tütün Alkol Piyasası Denetim Kurulu verilerine bakılırsa, Türkiye’nin içki tüketimi pek de azalmıyor. Nüfusumuza ek olarak konaklayan 20 milyon küsur turisti de hesaba katsak bile tüketimde azalma eğilimi çok yavaş. Rakı, şarap, bira, Türkiye’de en çok tüketilen içkiler. 2004’te rakı tüketimi 42 milyon litre iken, izleyen yıllarda biraz dalgalanmış ve en son 2009’da 42,2 milyon litre olmuş. Yani nüfus artıyor ama rakı tüketimi yeterince artmamış. Ama bu arada şarap ve biranın tüketimi hızlanmış görünüyor. Esas patlama birada. 2004’te 761 milyon litre olan bira tüketimi, özellikle son 3 yıl hızla arttı ve 2009’u 825 milyon litre ile kapattı.
Kaynak:TAPDK veri tabanı
İçkide eğilim, rakıdan şarap ve biraya doğru . Muhafazakar AKP iktidarı, fiili yasaklamalar, mahalle baskıları ile içki satan yerleri, lokantaları sindirse de genelde, “içmeye devam!” deyip Türkiye halkı içkide pek geri adım atmamıştır. Bu durum 2010’un ilk yarısında da fazla değişmemiştir. 2010’un ilk yarısında 469 milyon litreye yaklaşan tüketim, 2009’un aynı dönemine göe yüzde 1,5 azalsa da bu, dikkate alınacak bir gerileme değildir. Hatta, rakı ve şarap tüketimi artmıştır. Bu arada, artan içki fiyatlarına gücü yetmeyen gençlerin hap kullanımına yöneldiği iddiası üstünde hassasiyetle durulmalıdır. Kaçak içki üretim ve tüketimi bir başka tehlikeli eğilimdir.
***
AKP iktidarı, zam ve vergi politikalarıyla, özelleştirme furyasıyla, temel damak tadımız olan , rakıyı daha da metalaştırmış, “sulandırmıştır”. İçilebilir rakı pahalı hale gelince, gücü yetmeyen, rakı hayal ederek, biraya dayanmıştır. Herşeye rağmen, halkın tercihi Kul Nesimi’nin dediği gibidir:
Sofular haram demişler/Bu aşkın şarabına/Ben doldurur ben içerim/
Günah benim kime ne…